Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır.
İnsanların hakkınızdaki izlenimleri tanıştığınız ilk 3 saniyede oluşur ve bu ilk izlenim güzel bir gülüşe sahipseniz sizin lehinize olarak hayatınızdaki önemli anlara etki eder.
İçten, samimi ve güzel bir gülüş pek çok şeyin gidişatını değiştirebilir. Bu nedenle etkileyici bir gülüş arayışında olan kişiye özel dijital gülüş tasarımı, empress, zirkon ve lamina uygulamaları diş tedavisi ile bu isteği gerçekleştirilebilir. Bazı uygulamalar dijital diş laboratuvarlarında yapılmaktadır.
Dayanıklılığı arttırılmış porselen “Empress” adıyla bilinir. Tamamı porselenden oluştuğu için full porselen diş olarak da adlandırılabilir. Basınç altında sıkıştırılmış (metal kullanılmadan) kristal yapıdaki seramik çekirdek üzerine eklenen cam seramik pişirilerek elde edilir.
Full porselen dişlerde çekirdek oluşturulurken metal alt yapı kullanılmaması dişlerin doğasında bulunan şeffaflığı, ışığı geçirme ve yansıtma özelliklerini taşır. Bunun yanında kullanılan yapıştırıcılar da empress ve diş dokusu için gerekli uyumluluğa sahip oldukları için ideal şeffaflığı ve rengi yakalamak kolaylaşır. Bu sayede doğal dişlerin istenen tüm özellikleri empress diş kaplamasına aktarılmış ve doğal diş estetiği elde edilmiş olur.
Ön kesici, küçük azı gibi estetiğin daha çok önem kazandığı diş bölgesindeki tek diş eksikliklerinde empress diş kaplama uygulamaları yapılır.
Ağzın arka bölümündeki dişlerde (çiğneme kuvveti ve yan kuvvetler arttığı için) ya da yan yana birden fazla diş eksikliği var ise empress kaplama uygulanamaz. Böyle durumlarda alternatif çözüm olarak da yüksek dirence sahip olduğu için zirkonyum diş kaplamaları tercih edilir.
Hastanın diş ölçüleri alınmadan önce yüz ve ağız içi fotoğrafları arşivlenmek üzere çekilir. Diş yapısına ve kişinin isteklerine uygun gülüş tasarımı yapılır. Tedavi sonrasında elde edilecek olan görüntü “mock-up” denilen yöntem ile hazırlanır.
Gülüş tasarımının hasta tarafından onaylanmasından sonra işleme lokal anestezi altında dişlerin 2 mm aşındırılmasıyla başlanır. Daha sonra son ölçüler alınıp laboratuvara gönderilir. Yine aynı seansta Hassasiyetin önüne geçmek ve hastanın hayat kalitesini düşürmemek için “mock-up” yöntemiyle hastaya restorasyonlar hazırlanır ve yapıştırılır. Laboratuvarda üretilen empress’lerin kontrolleri yapılıp hastanın onayı alındıktan sonra kaplamalar kalıcı olarak yapıştırılır.
Hekiminizin tarafından hazırlanan kendi diş renginizle aynı renkte geçici dişler sayesinde hiçbir aşamada dişsiz kalmazsınız. Diş eksiklerinizin olduğu durumlarda bile bu geçici dişler sayesinde empress’lerinizi beklerken dişsiz kalmanız söz konusu değildir.
Seanslar yaklaşık 45 dakika sürmektedir.
Uygulamadan sonra istediğiniz her şeyi rahatlıkla yiyip içebilirsiniz.
Empress, kullanılan yapıştırıcıların dişle uyumlu olduğu, ağızda çözünmedikleri ve malzemenin genleşme katsayısı normal dişin genleşme katsayısına yakın olduğu için açıkta diş dokusu kalmayacak ve dişte herhangi bir sıcak-soğuk hassasiyeti hissetmeyeceksiniz.
Empress kaplama uygulaması standart günlük ağız bakım işlemleriniz dışında ekstra herhangi bir bakıma ihtiyaç duymamaktadır. Doğal dişleriniz için de geçerli olan diş fırçalama, diş ipi kullanımı gibi işlemler ve eğer köprü tedavisi yapılmışsa buna uygun fırça kullanımı empresslerinizin ömrünü uzatacaktır.
Özellikle yüzeylerinin cilalı olması ve kenar uyumu sayesinde plak birikimi zorlaşır. Aynı zamansa malzeme diş etiyle biyolojik uyum içindedir. Bu sebeple Empress diş kaplamaları herhangi bir diş eti çekilmesine sebebiyet vermez.
Güçlü ve kalıcı (eriyip kaybolmayan) yapıştırıcı sayesinde empress kaplama dişle sıkı bir uyum içerisindedir. Metal destekli porselenlerde gözlemlenebilen dişten ayrılma durumu empress kaplamalar için kesinlikle söz konusu değildir.
Zirkonyum, klasik köprü ve protez alt yapılarında kullanılan gri metalin yerine kullanılabilen beyaz bir alaşımdır.
Doğal diş yapısı ışığı tam olarak geçirir. Metal tabanlı klasik porselen kaplamalar dişlere opak bir görüntü verirken zirkonyum kaplamaların ışık geçirgenliği yüksektir. Bu sayede cansız ve yapay görünen dişler yerine dişlerin doğal ışıntısı yakalanmış olur.
Zirkonyum diş eti dokusuyla tamamen uyumlu bir malzemedir, diş eti çekilmelerine sebep olma ihtimali düşüktür. Diş eti çekilmesi ile karşılaşılsa bile estetik açıdan kötü bir görüntü oluşmaz. Metal destekli protezlerde karşılaşılan olumsuz bir etki olan dişin boyun bölgesindeki diş etinde morumsu renklenmenin zirkonyum ile önüne geçilmiş olur.
Zirkonyum kaplamalar metal içermediği için metale karşı alerjisi olan hastalarda da uygulanabilir.
İçeriğindeki metal bileşim yokluğu sebebiyle ağızda tat değişikliği ve koku gibi durumlara sebep olmaz.
Zirkonyum kaplamalar pürüzsüz ve kaygan yüzeyleri sayesinde dişlerde plak oluşumunu minimuma indirirler. Bu nedenle dişlerde renklenmeye yol açan faktörlerden de etkilenmemiş olurlar.
Standart günlük ağız bakım işlemleriniz dışında yalnızca ekstra dişsiz bölgeler için diş ipi ya da superfloss kullanmanız önerilebilir. Hekim kontrollerini aksatmadığınız takdirde zaten 6 ayda bir yapılacak muayene sırasında herhangi bir sorun öngörülüp önlenebilecektir.
Dişlerde zamanla oluşan aşınmalar nedeniyle oluşabilecek değişimlere zirkonyum kaplamalar adapte edilebilir ya da duruma göre yenilenebilir. Düzenli bakım ve doktor kontrolleri ile çok uzun yıllar zirkonyum kaplamalarınızı kullanabilirsiniz.
Zirkonyum kaplamalar isteğiniz doğrultusunda çıkarılabilir. Kaplamalar kesilerek çıkarılır ve bu esnada herhangi bir doku kaybına sebep olunmadığı için dişlerinizde bir rahatsızlık hissetmezsiniz.
Metal destekli kaplamalara benzer şekilde bu işlem de dişin belirli bir ölçüde küçültülmesi ile başlar ve diş etinin tekrar sağlıklı konuma gelmesinden sonra ağız yapısına uygun hassas kaşıklarla ölçümler alınır. Dişe uygun renkte zirkonyum alt yapı üzerine porselen üst yapı laboratuvar ortamında hazırlanır ve dişle uyumlu hale getirilmesi için kliniğe gönderilir. Şekil verme işlemi bittikten sonra özel yapıştırıcılar kullanılarak kalıcı olarak dişe yerleştirilir. Doğal diş görüntüsü verdiği için gerçek dişlerinizle aradaki farklılığı görmek neredeyse imkansızdır.
Normal diş yüzeyinize 1-2 mm kadar tıraşlama işlemi uygulanır. Dişteki madde kaybı metal destekli porselen kaplama tedavisindekiyle aynı porselen laminadan ise daha fazladır.
Dişin dış yüzeyinin tıraşlanması işlemi sırasında lokal anestezi altında olacağınız ve bu işlemden sonra diş ile aynı renkte geçici bir kaplama yapılacağından ağrı hissetmez hatta soğuk-sıcak hassasiyetinden bile korunmuş olursunuz. Ancak bazı hastalarda hafif miktarda sızlama görülebilir.
Ön dişlerinize zirkonyum kaplamalarınıza şekil olarak çok benzer geçici kaplamalar uygulanır. Akrilik malzemeden üretilen bu kaplamalar kuvvete karşı çok dayanıklı olmamalarına karşın şekil ve renk açısından sizi memnun edecektir.
Diş etlerinde bir aksilik tespit edilmeyen hastalarda, hastaların beğenisine ve beklentilerine göre belirlenecek ek kontroller ve prova aşamaları ile tedavi, kaplamanın son halini almasıyla tedavi süresi 1 haftada tamamlanacaktır.
Zirkonyum kaplama tedavisi gerçek dişlere sahip her yaştan insana uygulanabilir. Ancak 18-20 yaş gibi çene büyümesinin devam ettiği yaş gruplarındaki hastalarda dişlerde aralanmalar gözlenebilir ve zirkonyum kaplamaların sık sık yenilenmesi zorunluluğu doğabilir.
Son yıllarda gelişen teknoloji sayesinde zirkonyum alt yapılı kron ve köprülerin dayanıklılığı metal alt yapılı kron ve köprülerin dayanıklılık seviyesine ulaşmıştır. Aynı zamanda porselen kaplamalara göre kırılganlık daha azdır. Metal ile kıyaslama yapmak gerekirse esneme miktarı zirkonyum için daha az iken kırılganlığı da daha fazladır. Ve bu durum zirkonyuma porselenin adaptasyonunu kolaylaştırmasıyla metale karşı üstünlük sağlar. Böylece porselen kırıkları en aza indirilmiş olur.
Zirkonyum kaplamanın zarar görmesi imkansız değil ancak neredeyse sağlam dişin kırılma ihtimaliyle aynıdır. Ters açıda veya aşırı kuvvet uygulandığında bazı çatlamalar görülebilir fakat bu çatlakların tamiri büyük oranda klinik ortamda gerçekleştirilebilmektedir. Yalnızca kaplamanın altında yer alan dişte zamanla oluşan çürük sebebiyle madde kaybı yaşandığında kaplamalarda düşme görülebilir. Bu gibi durumlarda öncelikle diş tedavi edilir ve sonra kaplama yenilenir.
Yalnızca geniş dişsiz aralıklar ağzın arka bölümlerinde kırılma ihtimalini arttırabilir ve bu yüzden tercih edilmeme sebebi olabilir.
Mevcut diş eti hastalıklarının tedavisi yapıldıktan sonra zirkonyum kaplama uygulamaları yapılabilir.
Lamina latince “yaprak” demektir. Dişler kesilmeden, sadece ön yüzeylerinin 0.3-0.7 mm tıraşlanmasıyla gerçekleştirilen bir tedavi yöntemi olduğu için dişlerde en az madde kaybının olduğu yöntemdir. Dişler inceltildikten sonra bu alanlara porselen diş laminaları yapıştırılır.
Porselen lamina diş tedavisi herkese uygulanabilir.
Porselen diş lamina tedavisi çeşitli çene bozukluklarının olduğu, kötü alışkanlıklar sonucu ileri derecede diş eti çekilmesi gözlenen hastalarda uygulanamaz.
Diş etlerinizde tedavi edilmesi gereken herhangi bir rahatsızlık yoksa ve estetik açıdan müdahale edilmesi gerekmiyorsa 1 hafta süren 2-3 seans sonrasında tedaviniz sonlanır.
İlk seansta dişleriniz inceltilmeden ölçü alınır ve ortaya çıkan model üstünde bir çalışma gerçekleştirilir. Sonraki seansta dişler aşındırıldıktan sonra hassas materyaller kullanılarak dişinizin ölçüsü alınır ve arkasından lamina kaplama dişlerinize uygulanır.
Günümüzde kullanılan yapıştırma teknolojileri çok güçlü olduğu için böyle bir durum söz konusu değildir. Eğer kaplamalarınız uzman bir hekim tarafından hassasiyetle dişlerinize yerleştirilirse, kaplamalarınızı uzun yıllar kendi dişiniz gibi kullanabilirsiniz.
Diğer kaplamalardan daha üstün özelliklere sahip porselenden üretildikleri için iyi bir ağız bakımı yapıldığı takdirde laminalar yıllarca sorunsuz bir şekilde kullanılabilir. Lekelenme ve aşınmaya karşı çok dirençlidirler. Ağız bakımına dikkat etmek ömürlerini uzatmaya yardımcı olur. Bunun yanında çok sert gıdaları yerken dikkatli olmak ve tırnak yeme gibi kötü alışkanlıklardan uzak durmak gerekir.
Diğer kaplamalarla kıyaslandıklarında sağlık ve estetik açısından üstünlükleri vardır. Ancak tedavi ücreti de bu üstünlüğe bağlı olarak daha yüksektir.
Hassas bir teknik olduğu için detaylı bir klinik ve laboratuvar çalışması gerektirir. Hekimin ve diş teknisyenin yeterlikleri ve teknik bilgileri tedavinin başarılı bir şekilde uygulanmasında önemli bir kıstastır.
Diş kristali dişinizin yüzeyine yapıştırılan, gülüşünüze ışıltı katan bir kristaldir. Arzu edildiği takdirde aksesuar olarak diş kristali yerine diş pırlantası da kullanılabilir.
Diş yüzeyinde herhangi bir aşındırma yapılmadan dilediğiniz dişin yüzeyine özel yapıştırıcılar kullanılarak hekim tarafından takılır.
Yüzeyde bulunduğu için sert ısırma gerektiren durumlarda ya da aşırı zorlanma gerektiren durumlarda düşme ihtimali vardır ancak düşmesi sağlığınız açısından bir tehlike yaratmaz. Diş yüzeyine tekrar yapıştırılması mümkündür.
Diş pırlantası doğal bir taştır ve yapıştırılan yüzeyi sivri olduğu için bu sivri kısma dişe tutturabilmek için diş yüzeyinde küçük bir aşındırma yapılması zorunludur. Özel yapıştırıcılar sayesinde diş pırlantası dişe uygulanır.
Pırlanta aşındırmayla beraber uygulandığından zorlamalara karşı dayanıklıdır.
İstediğiniz zaman diş kristali ya da pırlantası çıkarılabilir ve dişinizin yüzeyine uygulanan cila sayesinde dişiniz eski görünümüne kavuşur.
Yalnızca yüzeye yapıştırıldığından dişe herhangi bir zarar vermez.
Piyasada kendinizin yapıştırabileceği diş kristalleri mevcut olmasına rağmen yapıştırmakta kullanılan yapıştırıcılar özeldir ve sadece diş hekimlerinde bulunur. Piyasada bulunan içeriği farklı yapıştırıcılar, kristalin düşmesi halinde dişinize renklenmelere sebep olabilir. Ayrıca sizin yapıştırmanız sonucunda kenardan taşan yapıştırıcılar cilasız yüzey oluşturarak plak oluşumunu tetikleyebilir. Bu yüzden bu işlemi bir diş hekiminin yapması en doğrusudur.
Yüzeyi pürüzsüz olduğu için dudakta herhangi bir rahatsızlığa sebep olmaz.
Hayır, değişmesi mümkün değildir.
Günlük ağız bakımı dışında özel bir bakıma ihtiyaç duyulmaz.
Inley ve onleyler dolgu ve kuron (kaplama) arasında bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır. Dolgu yapılmasına izin verecek kadar diş dokusunun olmadığı fakat kaplama yapılacak kadar da zarar görmemiş dişlerin tedavisinde inley ve onley uygulamalarından yararlanılır.
Inley ve onley’lerin kapsadıkları alan farklıdır. Inley’ler dişlerin çiğneme yüzeylerinde yer alan tepecikler (tüberkül) arasında bulunurlar ve dolguya benzerler. Onley’in kapsadığı alan ise birkaç tepeciği içine alacak şekildedir.
Inley ve onley’lerin alt yapısı fiberle ya da seramikle güçlendirilmiş kompozittir. Temas ettiği dişin doğal, kompozit ya da seramik olmasına göre uygun materyal tercihi yapılır.
Kanal tedavisi uygulanmış ya da ileri derecede çürümüş dişlerde çürüğün temizlenmesinden sonra geriye yetersiz bir diş dokusu kalır. Bu da yandaki dişlerle kontağı zorlaştırır ve zamanla bu dişler arasında yemek artıkları birikerek diş dokusunda ve diş etinde çeşitli problemlere neden olur. Inley ve onley’ler bu boşlukları kapatmak için tercih edilirler ve normal dolguya göre aşınmaya ve çiğneme basıncına daha dayanıklı malzemeden üretilirler.
Yapıldığı materyale, çiğneme kuvvetlerine, ağız için hijyenin sağlanmasına ve düzenli doktor kontrolüne gidilme durumlarına göre inley ve onley’lerin ömrü şekillenir. Gereken özen gösterildiği takdirde yıllarca sağlıklı bir şekilde işlevlerini yerine getirirler.
Inley ve onley tedavisi iki randevuda tamamlanır. Geride kalan sağlıklı diş yapısının incelenmesiyle diş hekiminiz inley ve onley kullanılabilecek durumları belirler.
İlk randevuda, çürük temizlendikten sonra hasarlı diş ve çevre dişlerin ölçüsü alınır. Diş, geçici bir dolgu maddesiyle kapatılır ve ölçüler laboratuvara gönderilir.
İkinci randevuda geçici dolgu çıkarılır. Hazırlanan diş prova edilir ve laboratuvarda temizlenip cilalanır. Inley ve onley’ler özel bir yapıştırıcı kullanılarak dişe monte edilir. Diş hekiminiz tarafından düzgünce yerleştirme yapıldıktan sonra diş cilalanır ve tedavi sonlanmış olur.
Yapışmanın tam olarak gerçekleşmesi yaklaşık 2 saat süreceğinden dolayı bu 2 saatlik süre zarfında birşeyler yemek sakıncalıdır. Fakat dilediğiniz içeceği içebilirsiniz.
Inley ve onley’lerin bakımı için düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanma alışkanlığı ve aksatmadan yapılan doktor kontrolleri yeterlidir.
İnley ve onley’ ler tükürükle temas halinde olduklarında yapıştırılma kabiliyetlerinde azalma meydana gelir bu nedenle etkili bir yapıştırma için ağız içi nem kontrolü çok iyi yapılmalıdır. Porselen inley ve onley’lerde de kırılma riski mevcuttur.
Diş tedavisi yapılırken hastanın şikayetinin giderilmesinin yanı sıra ağızın estetik görüntüsünün de bozulmaması hedeflenir. Böyle estetik kaygılar ile yapılan dolgu uygulamalarında doğal diş renk ve şekillerine yakın bir görüntü elde etmek ve dolgu sınırlarının belli olmaması önemli bir kriterdir.
Estetik dolguların yapıtaşı kompozittir. Bu kompozitler kolayca şekil alabilir ve şekil verildikten sonra halojen ışık yardımıyla sertleştirilerek dişe bağlanır.
Yeni teknolojik gelişmeler ile birlikte kazandırılan estetik dolgular metal dolgulardan daha sağlam, daha uzun ömürlü ve de daha sağlıklı hale gelmiştir.
Dolgunun ömrü, kişinin ağız bakımına verdiği özenle doğru orantılıdır. Günlük ağız bakımı aksatılmadığında estetik dolgu uygulamalarında sızdırma ve aralanma gibi herhangi bir deformasyon oluşmaz. 6 ay- 1 yıl aralığında yapılan düzenli kontroller sırasında da dolgularınızın bakımı en iyi şekilde yapılacak ve cilası yenilenecektir. Bu şekilde dolguların ömrü daha da uzatılmış olacaktır.
Dişte yeni bir çürük oluşmadıysa ve düzenli olarak kontrolleri yapılıyorsa estetik dolguları değiştirmeye gerek yoktur.
Estetik dolgular direnci dişlere kimyasal olarak bağlanmasından gelir ve kırılmalara karşı dayanıklı hale getirir.
Arzu ettiğiniz takdirde amalgam dolgularınızı yalnızca tek seansta estetik dolgularla değiştirebilirsiniz.
Hekimlerin önceliği her zaman dişlerin doğal yapısının mümkün olduğunca korumaktır ve bu sebeple öncelikle problemin çözümünün porselen kaplama olup olamayacağı araştırılır. Günümüz teknolojisi kompozit uygulamasını da son derece geliştirmiş olduğu için geçmişte porselen kaplama uygulaması gerektiren problemler artık sadece dolguyla çözülebilmektedir.